SORU:
İDDİA:
Yinelemeli oluş teorisi (biyogenetik yasa, ing. Recaputilation theory) geçersizdir. Bu biyogenetik yasa, bireyoluşun (ontogeninin) soyoluşu (filogeniyi) yinelediğini (yani, gelişmekte olan bir organizmanın embriyolojik aşamalarının, o organizmanın evrimsel tarihini takip ettiğini) savunur. Buna rağmen, embriyolojik aşamalar, hâlâ evrime kanıt olarak sunulmaktadır.
CEVAP:
1. Haeckel’in “yinelemeli oluş teorisi” günümüzde geçersiz sayılmaktadır ve hiçbir zaman Darwin’in teorisinin bir parçası olmamıştır. Dahası, Haeckel henüz hayattayken bile bu yasaya karşı çıkılmıştır. Haeckel, Lamarkcı evrim görüşüyle Darwin’in kavramlarını bir araya getirip sentezlemeye çalışmış ve evrim konusuyla yakından ilgilenmiştir. Ama kendisine atfedilen biyogenetik yasanın katı halini savunmaya çok fazla gerek görmemiştir.(1)
Haeckel’in yinelemeli oluş teorisine göre, bir canlının gelişim sürecindeki her aşama, o canlının evrimsel geçmişinde bulunan daha “ilkel” canlıların erişkin biçimlerinden birini temsil eder. Yani canlının embriyolojik gelişimi, evrimsel basamaklarını takibeder. Buna göre bir insan embriyosu, yaşamına bir kurtçuk olarak başlar, sonra solungaç yayları olan bir balığa dönüşür, ondan sonra sürüngene dönüşür ve en son da insan haline gelir. Hatta bazı doğa bilimciler, yinelemeli gelişimin, canlılığın zamanla giderek daha yüksek biçimlere doğru değiştiğinin kanıtı olduğunu bile öne sürmüşlerdir (ve buna göre de en “yüce” canlı insandır.)
Bunların doğru olmadığını elbette bugün biliyoruz. Darwin, bir canlının erken dönem embriyonik aşamalarının, evrimsel tarihinde kendisiyle yakın akraba olan türlerin yetişkin halleriyle değil, bu türlerinerken embriyonik aşamalarıyla benzer olduğunu ortaya koymuştur ve onun görüşleri, modern evrimsel gelişim biyolojisi tarafından da doğrulanmıştır. Erken safhalardan itibaren omurgalıların anatomisi ile omurgasızların anatomisi birbirinden farklıdır. Hatta omurgalıların içinde bile yinelemeli oluş ile çelişen örnekler vardır. Örneğin, bir insan hiçbir zaman el oluşturmak için önce bir kanat ya da toynak geliştirmez. İnsanlar, kuşlar ve atlar, daha sonradan farklı ergin uzuvlarına dönüşecek olan üye çıkıntıları ile yola başlarlar.
2. Embriyolojik karakterler yine de, en az erişkin karakterler kadar evrime kanıt teşkil eder (örneğin soyoluşun ortaya çıkışında). Embriyolar gerçekten de morfolojilerinin, seçici baskı yerine soyoluşsal özellikler tarafından şekillendirildiği bir dönemden geçerler. Dahası, özellikle sadece tekil özelliklere uygulandığında, bireyoluş ve soyoluş arasında bir miktar paralellik de mevcuttur.(1) Bunun için çeşitli nedenler öne sürülmüştür. Örneğin, diğer organların gelişiminde gerekli olan embriyonik yapıların korunmasına yarayan bir seçici baskı mevcuttur.
Kaynaklar:
1. Richardson, M. K. and G. Keuck, 2002.
3. Scott F Gilbert (2006). “Ernst Haeckel and the Biogenetic Law”. Developmental Biology, 8th edition. Sinauer Associates. Retrieved 2008-05-03. “Eventually, the Biogenetic Law had become scientifically untenable.”
4. Lovtrup, S. (1978). On von Baerian and Haeckelian Recapitulation Systematic Zoology, 27(3) pp. 348-352
5. Kalinka, A. T.; Tomancak, P. (2012). “The evolution of early animal embryos: Conservation or divergence?”. Trends in Ecology & Evolution. doi:10.1016/j.tree.2012.03.007.