SORU:

Radyometrik tarihleme, ilk şartların bilindiği varsayımına dayanır. Bu varsayım, geçersiz değil midir?

İDDİA:

Radyometrik tarihleme, ilk koşulların bilindiğini ve başlangıçta yavru bileşenlerden hiçbirinin mineralde bulunmadığını varsayar.

CEVAP:

1. İzokron yöntemleri, başlangıçtaki ana ve yavru konsantrasyonların bilindiğini varsaymaz. Temel radyometrik tarihlemede, bir ana izotop (buna P diyelim), bir yavru izotopa (buna da D diyelim) öngörülebilir bir oranda bozunur. Yaş tayini, örnekteki yavru izotopun ana izotopa olan oranına bakılarak yapılır. Fakat bunun için, elimizdeki örneğin başlangıçta ne kadar yavru izotop içerdiğine dair bir varsayımda bulunmamız gerekir. (Ayrıca her iki izotopun da eldeki örneğe girmediğinden ve örneği terketmediğinden emin olmamız gerekir.)

İzokron tarihleme ile yavru izotopun aynısı olan bir elementin farklı bir izotopunu (buna D2 diyelim) da hesaplarız ve aynı materyal havuzundan, aynı zaman diliminde oluşmuş olan çok sayıda farklı mineralin ölçümlerini yaparız. Yavru izotop miktarına dair bir varsayımda bulunmak yerine, sadece D/D2 ‘nin başlangıçta tüm örneklerde sabit olduğunu düşünerek ölçüm yaparız. Birçok farklı örnek için yatay eksende (x ekseni) P/D2 ‘yi ve dikey eksende (y ekseni) D/D2 ‘yi çizersek, başlangıçta yatay bir çizgi elde ederiz. Zaman içinde P, D’ye bozundukça çizgi düz kalır, fakat eğimi artar. Örneğin yaşı bu eğimden hesaplanabilir. Yavru elementin (D) başlangıç konsantrasyonu ise çizginin y eksenini kestiği noktadır. Eğer D/D2başlangıçtaki tüm örneklerde aynı değilse, data noktaları izokron diyagramda düz bir çizgiye karşılık gelmek yerine, dağınık bir yapı sergiler.

2. Bazı radyometrik tarihleme tekniklerinde, farzedilen başlangıç koşulları gayet makuldür. Örneğin:

  • Potasyum – Argon (K-Ar) tarihlemesi, minerallerin içlerinde argon bulunmaksızın oluştuğunu farzeder. Nitekim, argon soy bir gaz (tepkimeye girmeyen gaz) olduğu için, kristal oluşumunun genellikle dışında kalacaktır. Bu varsayım, belirgin miktarda argon yavru ürünleri içermeyen düşük-potasyumlu minerallerdeki (mesela kuartz gibi) argonun aranmasıyla test edilebilir. 40Ar/39Ar tarihlemesi ve K-Ar izokron tarihlemesi aynı zamanda başlangıçtaki fazlalık argonun varlığını da tespit edebilir.
  • Konkordiya yöntemi, kristalleşirken kurşunu reddeden minerallerde (çoğunlukla da zirkonda) kulanılır.
  • Radyokarbon tarihlemesi, bir bitki ya da hayvanın yaşamını sürdürdüğü sırada atmosferde bulunan görece karbon-14 miktarına dayanır. Bu biraz değişebilir, fakat diğer tekniklerle (örneğin dendrokronoloji) yapılan kalibrasyon, bu farklılıkların düzeltilmesine imkan verir.
  • Fizyon-izi yaş tayini, yeni katılaşmış minerallerin içlerinde fizyon-izi taşımadıkları varsayımına dayanır.
  • Paylaş
  • submit to reddit