SORU:

Piltdown Adamı sahte değil miydi?

İDDİA:

1912 yılında Charles Dawson ve Arthur Smith Woodward, İngiltere’deki Piltdown’da bulunan bir çakıltaşı çukurunda, bir kafatası ve çene kemiği keşfettiklerini duyurdular. Çene kemiği, maymunsu özelliklere sahipti, ancak dişlerdeki aşınmalar insandakilere benziyordu. Kafatası ise modern insan kafatasıyla uyumluydu. Bulunan bu kemiklerin, 500 bin yıl önce yaşamış, maymunsu bir insana ait olduğuna karar verildi; ve ona Piltdown adamı olarak da bilinen Eoanthropus dawsoni ismi verildi. Ancak, 1950’lerin başında, çene kemiğinin boyalı, dişlerin de istenen görüntüye erişmek için törpülenmiş olduğu; kafatası kemiğinin ise güncel bir insan fosiline ait olduğu saptandı. Kısaca Piltdown adamı bir düzmece idi. İngiliz bilimciler, görmek istediklerini görmüştü. Bu düzenbazlığın bu kadar geç ortaya çıkması, bilim insanlarının önyargılarının esiri olduklarının bir göstergesidir.

CEVAP:

1. Piltdown adamının düzmece olduğunu ortaya çıkaranlar, yine bilim insanlarıdır. Bunun için 40 yıl geçmiş olması çok olumlu bir sonuç olmasa da, bilimsel sürecin nasıl işlediğine güzel bir örnektir. Bu olayda da görüldüğü gibi bilim, hataları her zaman düzeltir.

Önyargılar, her tür araştırma alanı için önemli bir problemdir. Ancak bilim dünyasında bu duruma daha az rastlanır. Bunun nedeni, ekiplerde farklı önyargıları olan farklı bilim insanlarının çalışıyor olması ve karar verme sürecinde mutlaka fiziksel kanıtların incelenmesi gerekliliğidir. Piltdown adamı ilk ortaya çıktığında, Amerika ve Avrupa’daki pek çok bilim insanı ve kuruluşundan ciddi eleştiriler almış; fosil, diğer mevcut hominid fosillerinde izlenen evrimsel örüntüye uymadığı ve şablona oturmadığı için de bir düzmece olduğu ortaya çıkarılmıştır.

2. Bilim insanları en fazla, kabul gören mevcut fikirleri çürüttüklerinde (eğer kanıtlarla destekleyebilirlerse) ve yeni araştırmalara öncülük edecek yeni teoriler önerdiklerinde ödüllendirilirler. Bu nedenle bilim dünyası, en çok kendi meslektaşlarına karşı acımasızca eleştiriler yapabilen insanlarla dolu olan bir dünyadır.

3. Ortaya çıkarılmış bir düzmece, arkeoloji biliminin güvenilirliğini zedelemez. Yaratılışçıların da buna benzer pek çok düzmeceleri mevcuttur: Paluksi ayak izleri, Kalaversal kafatasları, Malaşit Adam gibi. İddiaların güvenilirliğini gösteren şey, böyle bir düzmece ortaya çıktığında buna karşı ne tavır alındığıdır. Piltdown adamının düzmece olduğu anlaşıldığında, bilim insanları onu teşhir etmiş ve referans olarak kullanmayı bırakmıştır. Yaratılışçılara ait düzmeceler ise yine yaratılışçılar tarafından sanki hala gerçekmiş gibi anlatılmaktadır.
Kaynak: 

1. Harter, Richard, 1996. Piltdown Man: The bogus bones caper. 

  • Paylaş
  • submit to reddit