SORU:
İDDİA:
Yeni bir türün ortaya çıktığı hiç gözlemlenmedi.
CEVAP:
1. Yeni türlerin ortaya çıktığı görülmüştür. Örneğin:
• Londra’da yeraltında yaşayan bir sivrisinek türü, Culex pipiens’ten evrilerek yeni bir tür haline gelmiştir(4),(17).
• Bir HeLa hücre kültürü olan Helacyton gartleri, 1951 yılında insanlarda oluşan bir tür boyun kanserinden evrilmiştir. Bu kültür, sınırsız olarak büyüyebilmektedir ve şu anda oldukça yaygın hale gelmiştir.(19)
Benzer bir olay, son zamanlarda köpeklerde de ortaya çıkmış gibi görünüyor. Sticker sarkomu adı verilen ve köpeklerde cinsel yolla bulaşan bu tümör, köpeklerde veya kurtlarda görülen bir tümörden türemekle birlikte, ortaya çıkışına, konağından genetik olarak bağımsız bir organizma sebep olmaktadır.
• Çok takımlılık yoluyla birçok yeni bitki türü ortaya çıkmıştır.(5) Buna örnek olarak Primula kewensisverilebilir.(16)
2. Ayrışan (insipiyent) türleşme, yani iki alt türün nadiren veya düşük başarı oranıyla çiftleşmesi, yaygın bir olgudur. İşte buna birkaç örnek:
• Rhagoletis pomonella, yani elma kurdu sineği, aynıyurtlu türleşmeye uğramaktadır. Kuzey Amerika’daki asıl konağı akdikendir (Crataegus spp.), ama 1800’lerin ortalarında yabani türünden melezlenerek türetilen elma (Malus pumila) üzerinde yeni bir sinek popülasyonu oluşmuştur. İki ırk da doğal seçilim tarafından kısmen izole tutulmaktadır.(7)
• Bir sivrisinek türü olan Anopheles gambiae’nin, kuzeybatı ve güneydoğu Afrika’daki iki popülasyonu ayrışan türleşme geçirmektedir.(6),(10)
• Gümüşbalığının nehir ve deniz popülasyonları arasında ayrışan türleşme görülmektedir.(1)
3. Halka türler, gözlerimizin önünde gerçekleşen türleşmenin kanıtıdır. Halka türlerde tür, sıradağların etrafına dizilmiş gibi, az ya da çok, bir sıraya dağıtılır. Her popülasyon, komşu popülasyonuyla melezlenebilir, ama iki uçtaki popülasyonlar kendi aralarında melezlenme kabiliyetine sahip olamazlar. (Gerçek bir halka türde, iki uçtaki bu iki popülasyon yan yana durup halkayı tamamlar.) Halka türlere örnek olarak şunlar verilebilir:
• ABD’nin batı kıyısında 7 farklı alt türe ayrılan bir semender türü olan Enstantina, California’nın merkez vadisinde bir halka oluşturuyorlar. Güney ucunda komşu olan alt türler klauberi ve eschscholtzimelezlenemez. (3),(20)
• Himalayalar’ın çevresindeki yeşil çıvgınlar (Phylloscopus trochiloides): Davranışsal ve genetik karakteristikleri, Sibirya’nın ortalarından başlayıp Himalayalar’a kadar uzandıktan sonra tekrar geri gelerek, sıralı bir biçimde değişir; yani bu ötücü kuşların iki formu da bir arada yaşar, ama yayıldıkları alanın bu kısmında melezlenemezler. (8,9,21)
• Kuzey Amerika’da elliden fazla alt türü bulunan geyik faresi (Peromyces maniculatus)
• Parus major ve P. minor, Halcyon chloris, Zosterops, Lalage, Pernis, Larus argentatus grubu vePhylloscopus trochiloides de dahil olmak üzere birçok kuş türü (12)
• Amerikan arısı Hoplitis (Alcidamea) producta (13)
• Bir köstebek türü olan Spalax ehrenbergi (15)
4. Bundan yüzlerce veya binlerce yıl önce var olmayıp sadece gümümüzde olan ortamlarda görülen canlılar da türleşmenin kanıtıdır. Örneğin:
• Kanada’da bulunan, son buz devrinin hemen sonrasında 10,000 yıl önce ortaya çıkmaya başlamış olan bazı göllerdeki dikenli balıklar, sığ ve derin sulara göre farklı türlere ayrılmışlardır.(18)
• Malawi ve Victoria göllerindeki çiklit balıkları, yüzlerce farklı türe ayrılmıştır. 19. yüzyılda ortaya çıkan Malawi Gölü’nün bazı bölümleri, o bölgeye has türlere sahiptir.(18)
• İçinde fazlaca bakır bulunan toprağa uyum sağlamış bir Mimulus türü, yalnızca, 1859’dan önce var olmayan bir bakır madeninin tortuları arasında büyüyebilmektedir.(11)
Ayrıca türleşmeye, organizmaya bulaşan bir ortakyaşarın sebep olabileceğine dair kanıtlar da vardır. BirWolbachia bakterisi, eşekarısı türleri olan Nasonia vitripennis ve N. giraulti’ye bulaşarak, çiftleşme sonrası üreme izolasyonuna sebep olur. (2)
5. Bazı genç dünya yaratılışçıları, türleşmenin, Nuh’un gemisini açıklamak için gerekli olduğunu iddia eder. Gemi, bütün türleri barındırabilecek kadar büyük olmadığı için, gemide bulunan daha az sayıdaki “türlerin” bugün gördüğümüz çeşitliliği oluşturabilmek adına türleşmeye başvurduklarını savunurlar. Bazı türlerin, tufan sırasında karşılanamayacak birtakım özel ihtiyaçları da olmuş olacağı için türleşmenin yaşandığını öne sürerler (örneğin tatlı suya gereksinim duyan balıklar). Yaratılışçılar, bu türlerin Tufan’dan bu yana, daha toleranslı canlılardan evrildiğini varsayar. Elbette bu varsayımların hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Bunlar sadece, durumu kurtarma ve Tufan öyküsünü artık kabul etmek zorunda oldukları evrim gerçeğine uydurup, aynı zamanda da evrim karşıtlıklarından ödün vermeden eski söylemlerini bilimselmiş gibi gösterme çabalarıdır. Tufan ile ilgili iddia için bkz: Fosil kayıtları, kutsal kitaplarda tarif edilen küresel selin (Tufan’ın) bir sonucu değil mi?
Ayrıca bkz: Makroevrimin gerçekleştiği hiç görüldü mü?
Video önerisi:
* Evrim Gerçekleri, Hayat Otobanı
Kaynaklar:
1. Beheregaray, L. B. and P. Sunnucks, 2001. Fine-scale genetic structure, estuarine colonization and incipient speciation in the marine silverside fish Odontesthes argentinensis. Molecular Ecology 10(12): 2849-2866.
2. Bordenstein, Seth R. and John H. Werren. 1997. Effection of An and B Wolbachia and host genotype on interspecies cytoplasmic incompatibility in Nasonia. Genetics 148: 1833-1844.
3. Brown, Charles W., n.d. Ensatina eschscholtzi Speciation in progress: A classic example of Darwinian evolution.
4. Byrne, K. and R. A. Nichols, 1999. Culex pipiens in London Underground tunnels: differentiation between surface and subterranean populations. Heredity 82: 7-15.
5. de Wet, J. M. J., 1971. Polyploidy and evolution in plants. Taxon 20: 29-35.
6. Fanello, C. et al., 2003. The pyrethroid knock-down resistance gene in the Anopheles gambiae complex in Mali and further indication of incipient speciation within An. gambiae s.s. Insect Molecular Biology 12(3): 241-245.
7. Filchak, Kenneth E., Joseph B. Roethele and Jeffrey L. Feder, 2000. Natural selection and sympatric divergence in the apple maggot Rhagoletis pomonella. Nature 407: 739-742.
8. Irwin, Darren E., Staffan Bensch and Trevor D. Price, 2001. Speciation in a ring. Nature 409: 333-337.
9. Irwin, Darren E., Staffan Bensch, Jessica H. Irwin and Trevor D. Price. 2005. Speciation by distance in a ring species. Science 307: 414-416.
10. Lehmann, T., M. Licht, N. Elissa, et al., 2003. Population structure of Anopheles gambiae in Africa. Journal of Heredity 94(2): 133-147.
11. Macnair, M. R., 1989. A new species of Mimulus endemic to copper mines in California. Botanical Journal of the Linnean Society 100: 1-14.
12. Mayr, E., 1942. Systematics and the Origin of Species. New York: Columbia University Press.
13. Mayr, E., 1963. Animal Species and Evolution. Cambridge, MA: Belknap.
14. Murgia, Claudio et al. 2006. Clonal origin and evolution of a transmissible cancer. Cell 126: 477-487.
15. Nevo, Eviatar, 1999. Mosaic Evolution of Subterranean Mammals: Regression, Progression and Global Convergence. Oxford University Press.
16. Newton, W. C. F. and Caroline Pellew, 1929. Primula kewensis and its derivatives. Journal of Genetics 20(3): 405-467.
17. Nuttall, Nick, 1998. Stand clear of the Tube’s 100-year-old super-bug. Times (London), 26 Aug. 1998, 1.
18. Schilthuizen, M., 2001.
19. Van Valen, Leigh M. and Virginia C. Maiorana, 1991. HeLa, a new microbial species. Evolutionary Theory 10: 71-74.
20. Wake, David B., 1997. Incipient species formation in salamanders of the Ensatina complex. Proceedings of the National Academy of Science USA 94: 7761-7767.
21. Whitehouse, David, 2001. Songbird shows how evolution works. BBC News Online, 18 Jan. 2001
22. Woodmorappe, John, 1996. Noah’s Ark: A Feasability Study, El Cajon, CA: ICR.
23. Zimmer, Carl. 2006. A dead dog lives on (inside new dogs).