1. Bu iddia, en basit haliyle yanlıştır. Michael Behe’nin eksik olduğunu iddia ettiği literatürlerde yüzlerce makale bulunmaktadır. Örneğin, David Ussery, sillerin evrimine dair 107 tane, kamçının evrimine dair 125 tane, bir bütün olarak pıhtılaşma sisteminin evrimine dair 27 tane, kesecik aktarımının evrimine dair 130 tane ve bağışıklık sisteminin moleküler evrimine dair de 84 tane makale bulmuştur.⁽¹⁾

2. Behe, hücredeki moleküler işleyişe dair anlayışımızı abartarak, iddiasını daha dramatik göstermeye çalışmaktadır. Örneğin, “Geçtiğimiz kırk yılda, biyokimya, hücrenin sırlarını ortaya çıkardı,” demektedir(1996, 232). Ama bizim kavrayışımız, henüz çok yenidir. Behe’nin kitabını yazmasından bu yana geçen yıllarda, dergiler, yeni bilgileri ortaya çıkaran binlerce araştırma makalesiyle dolmuştur ve daha birçok bilgi de gün yüzüne çıkarılmayı beklemektedir. 1998’de Escherichia coli bakterisinin genomunun tamamı çözüldüğünde, genlerinin üçte birinin işlevi hâlâ bilinmiyordu; ve E. coli, insan hücrelerinden çok daha basit bir yapıya sahiptir.

3. Behe’nin akıllı tasarım üzerine yaptığı çalışmalar, bilimsel literatürde hiçbir yayın üretememiştir. Aslına bakılırsa, akıllı tasarımı savunanlardan, bu konuda bugüne kadar hiçbir bilimsel yayın çıkmamıştır.⁽²⁾

4. Ayrıca Michael Behe, 2010 yılında The Quaterly Review of Biology dergisinde yayınlamış olduğu “Deneysel Evrim, Fonksiyon Kaybettirici Mutasyonlar ve Adaptif Evrim’in İlk Kuralı” başlıklı makalesiyle 1996’dan beri sürdürmekte olduğu evrim karşıtlığından vazgeçmiş; evrimin gerçekliğini “bir yaratıcının yönlendirmesi ön koşuluyla” kabul etmiştir.

Okuma önerisi: 

• İnancın Bilimle İmtihanı: Prof. Dr. Michael Behe Vaka Analizi

Kaynaklar:

1. Ussery, David. 1999. A biochemist’s response to “The biochemical challenge to evolution”. Bios 70: 40-45. 

2. Gilchrist, George W. 1997. The elusive scientific basis of intelligent design theory. Reports of the National Center for Science Education 17(3): 14-15.