SORU:
İDDİA:
Kuran, genişleyen bir evrenden bahseder: “Göğü biz elimizle kurduk ve şüphesiz onu genişleticiyiz.“(Zariyat; 47)
Bu, Kuran’ın Tanrı katından olduğunu ve modern bilimle uyumlu olduğunu gösterir.
CEVAP:
1. Yukarıdaki meal yanlıştır veya en iyi ihtimalle zorlamadır. Modern bilim, evrenin genişlediğini bulduktan sonra, çevirilerde değişiklikler yapılarak günümüz bilgilerine uyarlanmıştır. Eski tercümelerde “genişleme” kelimesi kullanılmamıştır.
Ayetin daha iyi ve daha eski tercümeleri, “biz şüphesiz geniş kudret sahibiyiz“(1) veya “bu genişliği kuran biziz” şeklindedir.(2) Hatta Diyanet İşleri’nin resmi (yeni) Kuran Meali’nde ayet şu anda şöyle kabul edilmiştir: “Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz bizim (her şeye) gücümüz yeter.” Ancak bu mealler, sürekli olarak değiştirilip uyarlanmakta olduğu için, yarın bu yazılanların da değişmesi mümkündür. Kuran’da yazılı olan Arapça kelimeler sürekli değişmediğine göre, bu uyarlama gereğinin ve yapay görünen devinimin sebebi sorgulanmalıdır.
2. İncil’in Yeşaya (42:5) bölümündeki cümle şöyledir: “Gökleri yaratıp geren, yeryüzünü ve ürününü seren, dünyadaki insanlara soluk, orada yaşayanlara ruh veren RAB Tanrı diyor ki..”
Kuran’da bahsi geçen suredeki bir sonraki ayet (Zariyat 48), “biz yeri döşedik” demektedir. Zariyat 47 ve 48 birlikte düşünüldüğünde; bunların Yeşaya’daki bölüme ne kadar benzediği göze çarpar. Eğer bu ayetlerden bir ilahi anlam çıkarılacaksa, bu şeref Kuran’dan önce İncil’e gitmelidir.
3. Söz konusu ayetin bu anlamda tercüme edilip yorumlanması, evrenin genişlediği bilgisinin bilimsel gözlemlerle ortaya konmasından sonra gerçekleşmiştir. Eğer Allah, Kuran’da genişleyen bir evrenden bahsetmek istediyse, bu ayetin bu kadar farklı şekillerde yorumlanabiliyor olması bile Allah’ın kendisini açıkça ifade edemediğini göstermektedir.
Okuma önerileri:
Kaynaklar:
2. Pickthall, Marmaduke, n.d. The Meaning of the Glorious Koran, New York: Dorset Press.