1. “Körelmiş” kelimesi, bir organın işe yaramadığı anlamına gelmez. Kalıntı (körelti), “kaybolan veya yok olan bir yapıdan geriye kalan iz veya gözle görülür işaret” anlamına gelir.

Biyolojiden örnek vermek gerekirse, yılanların bacak kemikleri, kör kaya balıklarının göz kalıntıları⁽²⁾, atların fazladan ayak parmağı kemikleri, uçmayan kuşların ve böceklerin kanat çıkıntıları ve yarasaların azı dişleri bu tanıma uyar. Bu organların işlev görüyor olması, konuyla ilgisizdir. Yaratılışçıların tasarlandığını iddia ettiği bu organların, diğer hayvanlardaki benzer yapılarla aynı işlevleri görmedikleri açıktır. Örneğin bir yılan, bacak kemiklerini koşmak için kullanmaz.

Körelmiş organlar, evrimin kanıtıdır. Çünkü canlılar evrim sürecinde yeni özellikler kazanırken, bu evrimsel değişikliklerin zaten mükemmel olmasını beklemeyiz. Yaratılışçılar, körelmiş organları açıklayamaz.

2. Çok daha karmaşık ve bambaşka bir işlev görmek üzere evrilen bu yapılar eğer hala işlev görüyorsa bile, bu çok önemsiz ve küçük bir işlevdir. Çoğu körelmiş organın hiçbir işlevi olmamakla birlikte, bir yapının körelmiş organ sınıfına girmesi için tamamen “işlevsiz” olması da şart değildir. Aynı yapıya sahip olan diğer canlılarda gördüğü ve bir zamanlar, yani körelmeden önce kendisinin de görmüş olduğu işlevi şu anda yerine getirmiyor olması yeterlidir.

3. Körelmiş organlara sahip olmayan bireylerin de, en az sahip olanlar kadar hayatta kalma ve üreme başarısı gösterdiğinin deneylerle ortaya konması, bu organlardan bazılarının işlevsiz de olduğunun göstergesidir.

   Okuma önerileri:

* Evrim artıkları: Körelmiş yapılar, felis agnosticus

 Video önerileri:

* Evrim Gerçekleri, 2. bölüm

Kaynaklar:

1. G. & C. Merriam. 1974. The Merriam-Webster Dictionary. New York: Simon & Schuster.

2. Yamamoto, Y. and W. R. Jeffery., 2000. Central role for the lens in cave fish eye degeneration. Science 289: 631-633.