SORU:
İDDİA:
Fosil kayıtları, Tekvin’de tarif edilen küresel selin (Tufan’ın) bir sonucu değil mi?
CEVAP:
Hayır. Küresel çapta bir tufan, jeolojik kayıtlarda gözlemlenen fosillerin tasnifini açıklayamaz. Bu, evrim teorisi ortaya atılmadan önce de biliniyordu.
Yaratılışçı modeller, genellikle, herhangi bir öngörüde bulunmak açısından çok belirsiz oldukları için eleştirilirler. Ancak, kutsal kitaplardaki tufan hikayelerinin edebi yorumlamaları, bizim gerçekte gözlemlediklerimizden farklıdır. Belirli fiziksel sonuçlar test edilebilir, ki bunlardan bazıları aşağıda incelenmiştir. Ancak burada, tufan modellerinden ikisi göz önüne alınmamıştır.
Birincisi, küresel değil, bölgesel bir tufanın gerçekleşmiş olduğu iddiasıdır. İncil’deki Yaratılış bölümünün 6. ve 8. bölümleri, vaizlerin anlattığı bir hikaye olarak yorumlanabilir; öyle ki, tufana uğrayan “dünya”, yalnızca Nuh’un bildiği bölgeleri kapsıyor olabilir. Yaratılışçılar, literalist önyargılarına uymadığı için bölgesel tufan modeline de zaten karşı çıkarlar; fakat bu tür bir modelle çelişen herhangi bir fiziksel kanıt yoktur.
İkincisi, tüm hikaye, bir dizi doğaüstü mucize olarak görülüp göz ardı edilebilir. Bu tür bir argümana karşı çıkmanın imkanı yoktur. Ancak, bir şeyi gerçekleştirdiği söylenen, sonrasında ise kanıtların her birini sanki başka bir şey gerçekleşmiş gibi görünmesini sağlayacak şekilde düzenleyen bir tanrının da varlığı merak uyandırmalıdır. 4000 yıl önce ve hatta geçtiğimiz Perşembe günü bile bir tufanın gerçekleşmiş olması, akabinde de Tanrı’nın bu tufana dair anılar da dahil tüm kanıtları silmiş olması kesinlikle mümkündür. Ama bu tür hikayeler doğru olsa bile, bunların ne anlamı vardır?
- Ayrıca şu iddiaya verilen bilimsel cevabı da okuyabilirsiniz: Birçok delil, Dünya’nın genç olduğunu gösteriyor.Yaşlı olduğunu nereden biliyorsunuz?
1. Geminin İnşası
Ahşap, gemi yapımında kullanılabilecek en iyi malzeme değildir. Bir geminin, parçaları bir arada duracak şekilde inşa edilmesi yeterli değildir; değişen basıncın, gövdesinde boşluklar açmasına engel olacak kadar da sağlam olması gerekir. Kısacası ahşap, eklemler arasında ayrışmayı önleyebilecek kadar güçlü değildir; özellikle de Nuh’un Gemisi’nin karşılaştığı söylenen fırtınalı denizlerde.
Video önerisi: Nuh’un Gemisi, BBC belgeseli
2. Hayvanlarla İlgili Sorunlar
Tüm hayvan çeşitlerini geminin etrafında toplamak, oldukça önemli sorunlar doğurur. Hayvanlar gemiye nasıl yüklenmiş olabilir? Tüm hayvanları gemiye bindirmek, imkansız olmasa da fazlasıyla elverişsiz lojistik sorunlara yol açardı. Hayvanların gemiye sığması için ne kadar boşluk olduğunu hesaplamadan önce, yaatılışçıların kullandığı “çeşit” sözcüğünün anlamını, gemide kaç çeşit hayvanın olduğunu ve onların da ne kadar büyük olduklarını belirlememiz gerekir.
Bilim insanları hayvanları “çeşit” olarak değil, belirli özelliklerine göre taksonomik olarak sınıflandırır ve bunların arasında yaratılışçıların kendilerinin bile tanımlayamadıkları “çeşit” kavramına en çok benzeyeni “türdür”. Kuran’da Nuh Tufanı’yla ilgili bölümlerde “tür”, “cins”, “çeşit”, “evcil hayvanlar” gibi farklı sözcükler birbirine karıştırılmış, belirsiz hale getirilmiştir. (Farklı mealleri incelemek için bkz: kuranmeali.org) İncil’e göre Nuh, Tufan sırasında yaşayan tüm hayvanlardan birer örnek almıştır. Seçim neye göre yapılmış olabilir ve eğer böyleyse bu hayvanlar tarif edilen büyüklükteki bir gemiye nasıl sığmış olabilir? Hayvanlar, cinslere göre değil de türlere göre mi toplanmışlardır? Yoksa familyalara veya şubelere göre mi? Yalnızca memeliler, kuşlar ve sürüngenler değil de tüm kara hayvanları mı toplanmıştır? Eğer yaratılışçıların iddia ettiği gibi fosillerin bulunduğu tüm tabakalar Tufan tarafından doldurulmuşsa, fosil haline gelen tüm hayvanların o dönemde hayatta olduğu sonucuna varırız. Dolayısıyla da nesli tükenmiş olan tüm kara hayvanlarının, gemide birer temsilcisinin bulunmuş olması gerekir. Nesli uzun süre önce tükenmiş hayvanları gemiye almamak önemli miktarda boşluk yaratır mıydı? Bu durumda diğer hayvan türleri nasıl hayatta kalabilmiştir? Elle toplanamayacak hayvan türleri (örneğin bakteriler, virüsler, okyanusların fersahlarca altında yaşayan ve şu anda bile yeni yeni keşfettiğimiz deniz canlıları..vb) nasıl toplanabilmiştir?
Burada önemli ve kutsal kitapların yazıldığı dönemde bilinmemesi nedeniyle ayetlerde tutarsızlık yaratan bir konu daha vardır: Her hayvan türünün dişisi ve erkeği bulunmaz. Bazı canlılar eşeysiz ürer, dolayısıyla burada tanımlanan “dişili erkekli çiftler” ibaresi bilimsel olarak geçersizdir.
Ayrıca, nesli tükenen türlerin, neslinin tükendiği bilinen türlerden çok daha fazla olduğunu belirtmekte de fayda var. 100 yıldan daha fazla süredir sabit bir şekilde yeni dinozor türleri keşfedilmektedir ve gelecekte bu keşiflerin miktarının düşeceğine dair de hiçbir emare yoktur.
Hayvanların beslenmesi sorunu nasıl aşılmış ve diğer bakımları nasıl yapılmış olabilir? Özel beslenme biçimleri, taze yiyecek, yiyeceklerin korunması ve haşere kontrolü, havalandırma, temizlik, hayvanların gezdirilmesi ve bakımı gibi sorunlar vardır ve tüm bunların halledilebilmesi için de insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır.
Bunların yanı sıra, şu sorular da cevaplanmalıdır:
- Türler arası rekabet, birçoğunun neslinin tükenmesine sebep olmalıydı; nasıl oldu da bu gerçekleşmedi?
- Modern bitki türleri nasıl hayatta kaldı?
- Nasıl oldu da tüm balıklar hayatta kaldı?
- Mercanlar gibi hassas deniz canlıları nasıl hayatta kaldı?
- Hastalık yapan bakteri ve virüsler nasıl hayatta kaldı?
- Yaşam süresi kısa olan türler nasıl hayatta kaldı?
- Yerle bir olmuş bir yaşam alanında birkaç türden fazlası nasıl hayatta kaldı?
- Yırtıcılar nasıl hayatta kaldı? Birkaç türden daha fazlası nasıl oldu da popülasyonlara tesir eden ve rastgele gerçekleşen etkenleri atlatıp hayatta kaldı?
- Hayvanlar bugünkü çeşitliliklerine nasıl ulaştı?
- Hayvanlar Ararat’tan göç ettiklerinde, ekolojik dayanışmalar nasıl korundu?
Sonuç olarak, kutsal kitaplarda belirtilen boyutlardaki bir gemi, özellikle de bugün nesli tükenmiş olan hayvanların da geminin içinde olması gerektiği göz önüne alınırsa, dünyayı yeniden iskan etmeye yetecek kadar hayvanı ve yiyeceği barındırabilecek büyüklükte olamaz.
3. Tufanın Kendisi ile ilgili sorunlar:
- Tufana sebep olan sular nereden geldi ve nereye gitti?
- Neden buz çekirdeği dizilerinde, bir tufanın gerçekleştiğine dair kanıtları göremiyoruz?
- Dağların göreli yaşlarını nasıl açıklıyorsunuz?
- Kutup buz örtüleri nasıl oluştu?
- Neden tufan, deniz tabanlarında herhangi bir iz bırakmadı?
- Ağaç halkası tarihlemelerinde tufana dair neden hiçbir ize rastlanmıyor?
- Neden jeolojik çağlar tüm dünyada tutarlıdır?
- Fosil kayıtları, evrime uygun bir şekilde nasıl düzenlendi?
- Nasıl oluyor da yüzey şekilleri yüzeyin çok daha aşağısından görülebiliyor?
- Küresel bir tufan, açısal uyumsuzlukları nasıl açıklar?
- Dağlar ve vadiler nasıl oluştu?
- Granit kayaçları ne zaman oluştu?
- Sadece tek bir tufan nasıl oluyor da böylesine detaylı bir katmanlaşmaya sebep olabiliyor?
- Çökeltilerin oluşumunu nasıl açıklıyorsunuz?
- Bir tufan, katmanlı fosil ormanlarını nasıl oluşturabilir?
- Tüm o sıcaklık nereye gitti?
- Kireçtaşı tortuları nasıl oluştu?
- Bir tufan, tebeşiri nasıl oluşturabilir?
- Tufan, katı tuz katmanlarını nasıl oluşturmuş olabilir?
- Tufandan bu yana geçen kısa sürede, tortul çökeltiler nasıl oldu da yeniden kristalleşti ve plastik bir şekilde biçim değiştirdi?
- Hematit katmanları nasıl oluştu?
- Fosil mineralleşmesini nasıl açıklıyorsunuz?
- Bir tufan, “koral saatlerin” doğruluğunu nasıl açıklıyor?
- Tüm bu fosilleşmiş hayvanlar, hayattayken neredeydiler?
- Fosil kayıtlarındaki tüm bu organik maddeler nereden geldi?
- Suda yaşayan hayvanların fosillerinin göreceli yaygınlığını nasıl açıklıyorsunuz?
Birkaç kişi bu sorulara cevap sunmaya çalışmış, ama hiçbiri de fikirlerinin vardığı sonuçları göz önünde bulundurmamıştır. Küresel çapta gerçekleşen bir tufan, bugün bizim gördüğümüz kanıtların aksini işaret eden kanıtlara yol açmalıydı. Kutsal kitaplarda tariflenen türde bir tufanın olduğunu kanıtlamak için yaratılışçıların tüm bu sorulara, “Mucize işte! Allah’ın işine akıl sır ermez..” demek yerine, akılcı ve mantıklı cevaplar getirmesi gerekmektedir. Şimdiye kadar bilimsel anlamda tutarlı sayılabilecek olan böylesi bir cevap gelmiş değildir.
4. Tarihsel sıkıntılar:
O dönemlerde var olan Mısır ve Mezopotamya uygarlıklarına ait kayıtlarda neden Tufan’dan hiç bahsedilmemiş? İnsan nüfusu nasıl oldu da bu kadar hızlı bir şekilde yeniden arttı? Neden Yaratılış’ın doğru olmasını ummalıyız?
Belki de en önemli teolojik soru: Tufan hikayesi gerçekten de her şeye gücü yeten bir tanrıya mı işaret ediyor? Eğer Tanrı’nın gücü her şeye yetiyorsa, neden yalnızca öldürmek istediklerini doğrudan öldürmedi? Neden ek olarak sayısız mucizeye ihtiyaç duyan, dolambaçlı bir yola başvurdu?
Cevabınız şuysa: “Amaç, kötü insanları yok etmek ve böylece onlara bir ders vermekti.”; o halde sizce bütün bu taktikler işe yaramış mıdır?