SORU:
İDDİA:
Darvinizm, zayıf olanın başarısız olup ölmesi gerektiğini savunan sosyal darvinizme yol açar.
CEVAP:
1. Bu iddia, bir doğallık safsatası (ing. Naturalistic fallacy) örneğidir. Yani doğada olan ve doğal olarak gerçekleşen bir olguyu, “olması gerekenmiş” gibi sunmaktır. Örneğin; “Türkiye’de kadına şiddet, yaşanan bir gerçektir; o halde kadına şiddet uygulamak doğrudur ve suç olmamalıdır” şeklinde bir akıl yürütme, bir doğallık safsatasıdır. Bu bağlamda evrim de doğada “gerçekleşen” olayları tanımlar; onların “nasıl olmaları gerektiği” konusunda herhangi bir yargıda bulunmaz. Yani sosyal darvinizm de, evrim teorisinin tam da bu şekilde yorumlanmasıyla ortaya çıkmış olan bir doğallık safsatasıdır.
2. Sosyal darvinizmin çıkış noktası sanıldığı gibi Darwin değil, Herbert Spencer ve Hobbes’a kadar izi sürülebilen Protestan yenilikçi gelenektir ve Spencer’in evrim hakkındaki düşünceleri de Darwinci değil, Lamarkçı’dır. Darvinizm ile sosyal darvinizm arasındaki tek bağlantı, isimden kaynaklanmaktadır.
3. Evrimsel biyolojinin farklı şekillerde yorumlanmasından kaynaklanan çok değişik politik ve dini görüşler vardır. Bu görüşlerden bazıları da, daha fazla işbirliği yapılması gerektiğini savunmaktadır.
4. Evrim, bir türün uzun vadeli sağkalımının genetik çeşitlilik ile güçlü bir şekilde ilintili olduğunu söylemektedir. Oysa bütün sosyal darvinist politika ve programlar, genetik çeşitliliğin azaltılmasını savunmakta ve bu nedenle olası bir çevresel değişiklikte uzun vadeli sağkalım şansını azaltmaktadırlar. İnsanlığın sağkalımı amaçlandığında, en başta evrimin kendisinin doğru bir şekilde anlaşılması, bütün sosyal darvinizm denemelerinin de önünü kesecektir.
Öjenik ve sosyal darvinist iddialar, evrimden ziyade çoğunlukla genetik biliminin yükselişi ile bağlantılıdır.
Ayrıca bkz: “En güçlünün hayatta kalması” demek, “güçlü olan haklıdır” anlamına gelmez mi?
Okuma önerileri: