1. Suç oranlarının değişimi, genel olarak toplumun ortalama yaşı ile ilintilidir. Suç oranları ile evrimin öğretilmesi arasında pozitif bir korelasyon olduğuna dair hiçbir bulgu yoktur.

ABD’de, evrimin öğretilmeye henüz başlanmadığı 1870-1910 yılları arasındaki dönemde, suç oranları çok daha yüksekti. Oysa, 1989 yılından bu yana suç oranları düşmektedir. Ayrıca bölgesel çalışmalar, evrimin öğretilmesi ile suç oranları arasında negatif bir korelasyon olduğunu göstermektedir. Evrimin genel olarak kabul gördüğü dünyanın diğer gelişmiş demokrasilerinde, daha az cinayet ve çocuk suçları, daha az sayıda genç yetişkin ölümleri, cinsel yolla bulaşan hastalık, erken hamilelik ve kürtaja rastlanmaktadır.⁽¹⁾ ABD’deki güney eyaletleri, yaratılışçılığa daha eğilimlidir ve bu eyaletler genel olarak daha yüksek suç oranlarına sahiptirler.

2. Korelasyon, neden-sonuç ilişkisini ifade etmez. Evrimin öğretilmeye başlanmasından bu yana kanser nedeni ile ölüm oranları azalmış, uçak yolcululukları yaygınlaşmış ve dünyanın sıcaklığı yükselmiştir; fakat bu değişimlerin hiçbirini evrimin öğretilmesine bağlayamayız.

3. Toplumsal sorunlar, insanların ve diğer canlıların kökeni hakkındaki bilimsel verileri kabul etmek veya etmemekle ilgili değildir. Ama bilimsel verilerin reddediliyor oluşu bir sorundur ve kaynağı da toplumsal sorunlardır.
Kaynaklar:

1. Paul, Gregory S. 2005. Cross-national correlation of quantifiable societal health with popular religiosity and secularism in the prosperous democracies. Journal of Religion and Society 7: 1-17.