1. Bugün var olan yaşamla ilk ortaya çıkan yaşamın, karmaşıklık düzeyi bakımından karşılaştırılabilir olduğunu düşünmek için bir neden yoktur. Daha karmaşık yaşam formlarıyla rekabet edemeyen bu basit ve ilkin yaşam formlarının neredeyse kesin olarak nesilleri tükenmiş ve onların yerini karmaşık yaşam formları almış olmalıdır.

2. Kendi kendini kopyalayan birimler son derece basit, hatta 6 nükleotitlik bir DNA dizisi basitliğinde olabilirler ⁽¹⁾. Bu, prebiyotik kimya süreciyle oluşturulabilecek kadar basit bir moleküldür. Siz bu molekülleri “yaşam” olarak adlandırsanız da adlandırmasanız da, kendi kendini kopyalama kabiliyeti olan moleküller evrim için sahneyi hazırlar.

3. Kimse ilk yaşamın şans eseri oluştuğunu iddia etmiyor. Yaşamın kökenine dair bilgilerimizin sınırlı oluşu gerçeğinden, yaşamın doğal yollardan meydana gelmiş olamayacağı sonucuna zıplamak, inanılmazlık argümanına (ing. argument from incredulity) bir örnektir.

Kaynaklar:

1. Sievers, D. and G. von Kiedrowski. 1994. Self-replication of complementary nucleotide-based oligomers. Nature 369: 221-224.

2. Musgrave, Ian. 1998. Lies, damned lies, statistics, and probability of abiogenesis calculations.