1. Hayır, hatta tam tersiydi. Yaratılışçılar, çeşitli çarpıtmalar kullanarak Darwin’in ırkçı olduğunu öne sürerler. (ayrıca bkz: Darwin, Türk düşmanı mıydı?) Darwin ırkçı olmadığı gibi, kölecilikle mücadeleyi nesiller boyu sürdüren bir aileden gelmekteydi ve kendisi de ateşli bir kölelik karşıtıydı. Irkçılığın beslendiği ortamı yaratan temel etmen, kölecilikti. Misyoner din adamları ise çekilen acıların perde arkasındaki ortaklarıydı. Hattâ Darwin, Beagle gemisiyle çıktığı yolculuk sırasında kız kardeşi Catherine Darwin’e yazdığı mektupta (1833) şöyle demiştir:

“…İngiltere köleliği tamamen kaldıran ilk Avrupa ulusu olsa, bu onun için ne kadar övünülecek bir şey olur! İngiltere’den ayrılmadan önce, köleliğin olduğu ülkelerde yaşadıktan sonra tüm düşüncelerimin değişeceği bana söylenmişt; şu anda farkında olduğum tek değişiklik, zenci karakteri hakkında bende çok yüksek bir takdirin oluştuğudur. Böyle neşeli, içten, dürüst ifadeli ve böylesine sağlıklı, kaslı bedenlere sahip bir zenci görüp ona karşı sevecenlik duymamak olanaksızdır…”

Üstelik Darwin bunları, evrim karşıtı (yaratılışçı) bilim insanlarının, zencilerle beyazların farklı ırklar olduğunu ve Tanrı tarafından farklı zamanlarda yaratıldıklarını iddia ettikleri bir dönemde söylemiştir. Darwin’in zamanında İngiliz halkının çoğunluğu, zencileri aşağı bir ırk olarak görmekteydi. Bu çağda yaşamış bir insan olarak Darwin, zamanına göre oldukça ileri ve eşitlikçi görüşlere sahipti. Yaşadığı dönemde dini akımlardan da beslenen bu ırkçı görüşler göz önüne alındığında, kendisine yapılan “ırkçılık” suçlamalarının ne kadar yersiz ve haksızca olduğunu daha da net bir şekilde kavrayabiliriz.

2. Evrim teorisi, insan ırklarını aşağı veya yukarı olarak ayırmadığı gibi; sadece insanları değil, bütün canlıları birbiriyle akraba yapan, doğaya ve canlılara olan bakış açımızı tamamen değiştiren ve hepsini ortak geçmişimizin birer parçası yapan kapsayıcı bir bakış açısı sunar. Ayrıca bkz: Evrim, insanları ırkçılığa teşvik etmiyor mu?

3. Darwin’in “Doğal Seçilim Yoluyla Türlerin Kökeni ya da Hayat Kavgasında Avantajlı Irkların Korunumu Üzerine” isimli kitabında yer alan “avantajlı ırkların korunumu” ifadesindeki ırk kavramı, insan ırklarını değil, canlı türlerini ve çeşitliliği ifade eder; doğada ortaya çıkan çeşitliliğin bazılarının şartlara bağlı olarak daha başarılı bir şekilde sürdürüldüğüne ilişkin bilimsel gerçeğin altını çizer. Hattâ kitapta, insanın evrimine dair yok denecek kadar az bilgi vardır; daha çok hayvan türleri ele alınır.

4. Darwin, gerçekten de ırkçı ve Türk düşmanı olmuş olsaydı ne değişirdi?

Bu da apayrı bir konudur. Gördüğümüz gibi gerçekler böyle değil, ama böyle olmuş olsaydı da bu, evrim teorisini ve ona dair bilimsel kanıtların geçerliliğini zerre kadar etkilemezdi. Darwin’in veya kişilerin şahsi fikirlerinin, evrimle veya bilimsel gerçeklerle ilgisi yoktur. Bu durum, adam karalama (ad hominem) argümanı kullanılarak yapılan klasik bir mantık hatasıdır.

Kaynaklar:

1. Darwin, Charles. 1913. Voyage Round the World of H.M.S. Beagle, 11th ed. London, John Murray.

2. “Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği” kitabındaki ilgili bölümden alıntılar içermektedir; Bilim ve Gelecek Kitaplığı (s.244)

2.1. Kitaptaki ilgili bölümde bulunan yazılar, Türk Biyologlar Derneği üyesi sayın Prof. Dr. Haluk Ertan’ın Cumhuriyet Bilim&Teknoloji ekinde çıkan yazısının derlemesi niteliğindedir. 9 Şubat 2007,1038/21

3. Darwin 1913, öz. 21. bölüm

4. felis agnosticus, Darwin ırkçı ve Türk düşmanı mıydı?