1. Bilimin uyguladığı baskı evrimin geçerliliğini azaltmaz, tam tersine onu güçlendirir. Bilim insanları, yaygın olarak kabul gören (evrim gibi) mevcut ilkeleri destekledikleri zaman değil, yeni fikirler buldukları zaman ödüllendirilirler. Bu sebeple de eğilimleri, iddiada öne sürülenin aksine, daha yeni ve faydalı, veya mevcut teorileri değiştirebilecek yeterlilikte keşifler yapma yönündedir. Eğer bir bilim insanı evrimi yanlışlayacak bir kanıt bulursa, dünya çapında prestij ve şöhreti de garantilemiş olacaktır.

2. Yaratılışçılar, bilim insanlarından çok daha fazla baskı altındadır. Tüm dünya görüşleri evrimi geçersiz kılan kanıtlar bulma baskısı altında olduğu için, bunu kabul etmemek konusunda da son derece inatçıdırlar. Hiçbir kanıtın kendi doktrinlerini değiştiremeyeceğine dair yeminli ifade vermiş olan çok sayıda yaratılışçı vardır.⁽¹⁾ Bunlardan hiç değilse bir tanesi, gerçeği bulmak için değil, darvinizmi yok etmek için bilim insanı olduğunu itiraf etmiştir.⁽²⁾ Mevcut dogmalara bağlılık, yaratılışçılar tarafından oldukça başarılı bir şekilde tekelleştirilmiştir.

Not: Darvinizm teriminin anlamı zamanla değişmiştir ve kullanan kişinin seçtiği anlama göre de değişebilmektedir. ABD’de sıklıkla yaratılışçılar tarafından ateizmi veya natüralizmi ima eden anlamlarda kullanılırken; İngiltere’de herhangi bir yan anlam içermeksizin evrim teorisini, özellikle de doğal seçilim yoluyla evrimi tanımlamak için kullanılır. Konunun daha iyi anlaşılması için şu yazıyı okumanız önerilir.

Ayrıca bkz:

• Bilim insanlarının elde ettikleri sonuçlar, ondan kazanacakları paraya bağımlıdır ve nesnel değildir. Onlara nasıl güvenebiliriz?
• Evrimciler ve diğer bilim insanları, kanıtları kendi önyargılarına göre yorumlamıyor mu?

Kaynaklar:

1. AIG. n.d. Statement of faith. 

2. Wells, Jonathan. n.d. Darwinism: Why I went for a second Ph.D. Ayrıca bkz: Anonymous. n.d. Dr. Jonathan Wells Returns to UTS.