1. Bilimsel veriler test edilir. Bunun çok önemli iki sonucu vardır: Birincisi, bilim insanları buldukları sonuçlara meydan okunacağını bilirler; bu nedenle sundukları kanıtların, buldukları sonuçları gerçekten de destekleyen türde kanıtlar olmaları için çok çalışırlar. İkincisi ise, yayınlandığı halde kanıtlarla desteklenmemiş olan fikirlerin reddedilecek olmasıdır; özellikle de farklı kültürel önyargıların bulunduğu ortam ve zamanlarda.

2. Bilim insanları çoğu kişiden daha nesnel bir bakış açısına sahip olacak şekilde eğitilirler. Beklentileri, verdikleri kararları zaman zaman etkiliyor olsa da; bu etki önemsenmeyecek kadar azdır. Kesin olan bir şey varsa o da şudur: bilim insanlarının birçoğu, yaratılışçıların aksine, dünyadaki bütün diğer biyolog ve jeologları kanıtlar konusunda yanıltmayı başaramayacaktır.

3. 19. yüzyılın başlarında bilim insanları, yaratılış ve küresel tufana ilişkin kanıtlar bulmayı umuyorlardı. Oysa onun yerine evrimi destekleyen kanıtlar buldular; ki zaten evrim teorisi de bu sebeple yüzyılın sonunda yaygın olarak kabul edilen bir teori haline geldi.

4. Yaratılışçılar, bulmak istediklerini bulurlar. Tüm dünya görüşleri evrimi çürüten kanıtlar bulmaya dayandığı için; gerçek kanıtları görmezden gelmeye doğal olarak meğillidirler. Diğer yandan bilim insanları, mevcut bir teoriyi geçersiz kılma özelliğine sahip olan her türlü kanıta kapılarını açmıştır.

Ayrıca bkz: Bilim insanlarının elde ettikleri sonuçlar, ondan kazanacakları paraya bağımlıdır ve nesnel değildir. Onlara nasıl güvenebiliriz?