SORU:

Balıklar ve amfibiler arasında boşluklar yok mudur?

İDDİA:

Balıklar ve birçoğu tetrapod olan amfibiler arasında hiçbir geçiş fosili bulunmamıştır.

CEVAP:

1. Balıklar ve amfibiler arasında birçok iyi geçiş fosili bulunmuştur: Paleoniscoids, Osteolepis, Acanthostega, Ichthyostega, Eusthenopteron, Tiktaalik, Sterropterygion, Panderichthys, Eryops, Elpistostege, Obruchevichthys, Hynerpeton, Tulerpeton, Labyrinthodonts, Lungfish (akciğerli balık)

  • Çoğu balık, vücutlarının dışında bulunan ön ve arka burun deliklerine (=nostril) sahiptir. Tetrapodlarda arka nostril, ağız boşluğuna açılan bir iç delik olan koana halini almıştır. Çin’de bulunan 395 milyon yıllıkKenichtys fosili, üst çenesinin sınırında bulunan nostrilleri sebebiyle tam olarak balıklarla amfibiler arasında bir geçiş türüdür.(7)
  • Ön yüzgecinde 8 adet kemikli parmak bulunan loblu bir balık fosili de bulunmuştur. Bu fosil sadece bir geçiş formu teşkil etmekle kalmaz; parmakların, karaya çıkan dörtayaklılardan önce evrildiğini de gösterir.(4)
  • Kendisini ön üyelerini kullanarak itebilen ancak bu üyelerini yürümek için ileri geri oynatamayan bir sucul dörtayaklıya ait olduğuna dair özellikler sergileyen, Devoniyan döneminden kalma bir humerus kemiği bulunmuştur.(6)
  • Yaklaşık 60 cm boyundaki bir diğer Devonyan dönemi fosili Acanthostega, muhtemelen nehirlerde yaşamıştı.(1) Ayrıca bileksiz ve eklemsiz, ancak polidaktil üyelere sahipti.(2) Tamamen değilse bile hayatını çoğunlukla suda geçiriyor olmalıydı. Balık benzeri iç solungaçlara sahipti(3), omurgası ve üyeleri fazla ağırlık kaldıramayacak durumdaydı. Ayrıca balıklardaki gibi üzengi kemiğine ve yanal algılama sistemine sahipti.
  • Devonyan akıntılarında yaşamış diğer bir dörtayaklı da Ichtyostega’dır. Yaklaşık 1.5 m uzunluğunda ve büyük ihtimalle iki yaşamlı olan Ichtyostega arka bacaklarında yedi parmağa sahipti (ön ayakları bilinmiyor). Üyeleri ve omurgası Acanthostega’nınkinden daha sağlamdı ve göğüs kafesi son derece büyüktü. Kuyruğunda balık benzeri dikenler olsa da bunlar Acanthostega’nınkilerden küçük ve azdı. Kafatası birçok ilkel balık özelliği gösterse de büyük ihtimalle iç solungaçlara sahip değildi.(5)

2. Acanthostega ve Ichtyostega ile aşağı yukarı aynı dönemde yaşamış olan Tulerpeton ise ön ayaklarında altı, arka ayaklarında yedi parmağa sahipti. Omuzları Acanthostega‘dan daha güçlüydü, bu da Tulerpeton‘un daha az sucul olduğu anlamına geliyor. Ayrıca kafatası da Karbonifer amfibilerine, Acanthostega veIchtyostega’dan daha çok benziyordu.

 

   Okuma önerileri:

 

Video önerisi:

 

Kaynaklar:

1. Coates, M. I. 1996. The Devonian tetrapod Acanthostega gunnari Jarvik: postcranial anatomy, basal tetrapod interrelationships and patterns of skeletal evolution. Transactions of the Royal Society of Edinburgh: Earth Sciences 87: 363-421.

2. Coates, M. I. and J. A. Clack, 1990. Polydactyly in the earliest known tetrapod limbs. Nature 347: 66-69.

3. Coates, M. I. and J. A. Clack, 1991. Fish-like gills and breathing in the earliest known tetrapod. Nature 352: 234-236.

4. Daeschler, Edward B. and Neil Shubin, 1998. Fish with fingers? Nature 391: 133.

5. Murphy, Dennis C., 2002. Devonian times: Ichthyostega stensioei.

6. Shubin, N. H., E. B. Daeschler and M. I. Coates, 2004. The early evolution of the tetrapod humerus. Science 304: 90-93. Ayrıca bkz: Clack, J. A., 2004. From fins to fingers. Science 304: 57-58.

7. Zhu, Min and Per E. Ahlberg, 2004. The origin of the internal nostril of tetrapods. Nature 432: 94-97. See also: Janvier, Philippe, 2004. Wandering nostrils. Nature 432: 23-24.

  • Paylaş
  • submit to reddit