1. Bu iddia, en basit tabirle bir yalandır. bkz: Dünya Akademiler Birliği’nin hazırladığı Evrim Eğitimi bildirisi

2. Birçok bilim insanının evrimi reddettiği yönündeki genel iddianın eleştirisi, Discovery Institute’un (DI) hazırladığı listeye dahil olan bilim insanlarını da kapsar. (darvinizm)

• Şüpheciliğe temel olacak güvenilir kanıtların yokluğunda, şüpheci iddiaların da değeri yoktur. Yukarıdaki iddiayı destekleyen böylesi bir kanıt mevcut değildir. Bu tür kanıtların olmadığına dair  DI tarafından öne sürülen iddialar, evrimsel biyolojiyi anlayanlar tarafından sürekli incelenip çürütülmektedir.
• Evrimi kabul eden bilim insanlarının sayısıyla kıyaslandığında, 400 bilim insanı oldukça önemsiz bir miktardır. Ulusal Bilim Eğitimi Merkezi (The National Center for Science Education, NCSE), DI’nın hazırladığı listenin bir parodisi olarak, evrimi destekleyen ve isim olarak Steve veya onun varyantlarına sahip olan 500 bilim insanının listesini hazırlamıştı.⁽³⁾ DI’nın 400 kişilik listesinde ise yalnızca beş tane Steve vardı.
• Evrim karşıtı bir belge olarak, DI’nın listesi fazla abartılmaktadır (aşağıda açıklanıyor).

3. İmzacıların, üzerinde anlaştıkları ifade, evrim karşıtı bir içeriğe sahip değildir. Şöyle yazılıdır:

“Rastgele mutasyon ve doğal seçilim kabiliyetinin hayatın karmaşıklığını açıklayabileceği yönündeki iddialar konusunda şüpheciyiz. Darvinci teori için sunulan kanıtlara dair detaylı incelemeler yapılmasının desteklenmesi taraftarıyız.”(Discovery Institute, 2004)

Bilim insanları, kanıtları incelemek ve her şeye şüpheyle yaklaşmak konusunda eğitildikleri için, en coşkulu evrimciler bile bu metnin altına imza atabilir. Elbette, yaşamın karmaşıklığına yalnızca rastgele mutasyon ve doğal seçilimin katkıda bulunmadığı biliniyor; genetik sürüklenme ve ortakyaşam (simbiyoz) gibi mekanizmalar da oldukça önemlidir.

Steve Projesi’ndeki bilim insanları tarafından imzalanan ifade çok daha açıktır:

“Evrim, biyoloji bilimlerinin esaslı, iyi desteklenmiş ve birleştirici bir prensibidir. Bilimsel kanıtlar da tüm canlıların ortak bir atayı paylaştığı şeklindeki görüşü karşı konulamaz bir biçimde destekler. Evrimin örüntülerine ve süreçlerine dair mantıklı tartışmalar gerçekleşse de, evrimin var olduğuyla veya onun oluşunun ana mekanizmasının doğal seçilim olduğuyla ilgili ciddi bir bilimsel şüphe yoktur. ‘Akıllı tasarım’ı da içeren, ancak bununla sınırlı olmayan yaratılışçı sözdebilimin devlet okullarındaki bilim müfredatına girmesine izin vermek, bilimsel olarak uygunsuz, pedagojik olarak ise sorumsuzluktur.” ⁽³⁾

DI’un listesindeki birçok kişi evrim karşıtı olsa da; çoğunun, “türlerin” değişmezliği ve dünyanın genç olması gibi iddialara katılmıyor olması kuvvetle muhtemeldir. ⁽²⁾ Bir başka listede ise, DI, “neo-darvinizmin bir ya da daha fazla yönünü eleştiren evrim teorisinin yüzleştiği sorunları tartışan veya biyolojinin, kökenleri açıklarken göz önünde bulundurması gereken önemli yeni kanıtları ortaya koyan muhalif görüşlerin yer aldığı” yayınların kaynakçasını sunuyor. Bu yayınların yazarlarıyla iletişime geçildiğinde, hiçbiri, çalışmalarının “akıllı tasarımı” desteklediğini veya evrime muhalif olduğunu söylememiştir ⁽¹⁾. DI’nın iddiada bahsi geçen 400 kişilik listesindeki imzacılardan biri olan Bob Davidson, “evrimin bilimsel kanıtlarının karşı konulamaz” olduğunu ve artık DI’nın hem bilime hem de dine hakaret teşkil ettiğini düşündüğünü ifade etmiştir. ⁽⁴⁾

4. DI’nın listesindeki imzacıların çoğu (%80 civarı) biyolog değildir; hatta bazıları bilim insanı bile değildir. Evrim hakkında yorum yapmak için sokaktaki ortalama insandan daha vasıflı olan azınlığı ise matematikçiler, elektrik mühendisleri, felsefeciler vb. oluşturur.

5. 1991 Gallup anketine göre, ABD’deki bilim insanı ve mühendislerin yalnızca yaklaşık %5’i yaratılışçıdır. ⁽⁸⁾⁽⁹⁾ Ancak bu sayı, yaşamın kökenleriyle ilgili olmayan alanlarda çalışanları da kapsar, -bilgisayar uzmanları, makine mühendisleri gibi. Yalnızca dünya ve yaşamla ilgili alanlarda çalışanları hesaba kattığımızda, yaklaşık 480.000 bilim insanı olduğunu ve bunlardan sadece 700’ünün “yaratılış bilimine” inandığını veya onu geçerli bir teori saydığını görürüz. ⁽⁸⁾ Bu da, ilgili bilim insanlarının %0.15’inden daha azının yaratılışçılığa inandığı anlamına gelir. Ayrıca bunlar, herhangi bir başka gelişmiş ülkedekinden çok daha fazla sayıda yaratılışçı barındıran ABD’deki rakamlardır. Diğer ülkelerde, ilgili alanlarda çalışan ve yaratılışçılığı kabul eden bilim insanlarının oranı %0.1’in de altındadır.

Buna ek olarak, birçok bilimsel kuruluş kanıta o kadar çok inanır ki, bu hususta basın açıklamaları bile neşrederler. ⁽⁷⁾ En saygın bilim kuruluşlarından biri olan Ulusal Bilim Akademisi (The National Academy of Sciences – NAS), sırf bu konuya özel bir Web sitesi hazırlamıştır. ⁽⁶⁾ Nobel ödüllü 72 kişi, 17 eyalet bilim akademisi ve başka 7 bilim kuruluşundan oluşan bir heyet, bir bilirkişi raporu hazırlayıp Yüce Divan’a sunmuştur. ⁽⁵⁾ Bu rapor, bilimi dinden ayıran şeyin ne olduğu ve yaratılışçılığın neden bilim olmadığı konularına açıklık getirmektedir.

6. Bir şeye inanan bilim insanlarının veya profesörlerin sayısı değil, bu kişilerin o şeye inanırken neyi temel aldıkları incelenmelidir. Evrimi reddeden birçok kişi, bunu, kanıta dayanarak değil, kişisel dini inançlarını temel alarak yapmaktadır. Kanıtlar, evrimi destekler. Nesnel çıkarımların temel alması gereken şey ise kişisel hükümler değil, var olan kanıtlardır.

7. Bilim insanlarının evrimi reddettikleri veya yaratılışçılığı destekledikleri yönündeki iddialar, sıklıkla ya abartılmış ya da sahtedir. Birçok bilim insanı, evrimin kimi yönlerine, özellikle de son zamanlardaki hipotezlere kuşkuyla yaklaşmaktadır. bkz: Birçok bilim insanı, evrimin sorunlar içerdiğini söylemiyor mu? Bütün iyi bilim insanları, evrime (ve diğer her şeye) karşı şüpheci yaklaşır ve ne kadar uzak olursa olsun, evrime yöneltilmiş ciddi muhalefetlerin ortaya çıkabileceği ihtimaline açıktırlar. Yaratılışçılar, sıklıkla bu tür sağlıklı şüphecilik ifadelerini, evrimin tartışmalı bir kavram olduğu şeklinde yorumluyorlar. Fakat evrimin, yıllar yılı bu tür sorgulamalara direndiği gerçeğinin, aslında ancak ve ancak bulguların kesinliğiyle doğru orantılı olduğu anlamına geldiğini anlayamıyorlar.

Kaynaklar:

1. Branch, Glenn. 2002. Analysis of the Discovery Institute’s “Bibliography of Supplementary Resources for Ohio Science Instruction.” Reports of the National Center for Science Education 22(4): 12-18,234.

2. Evans, Skip. 2001. Doubting Darwinism through creative license.http://www.ncseweb.org/resources/articles/7306_pr87_11292001__doubting_dar_11_29_2001.asp

3. NCSE. 2003. Project Steve, http://www.ncseweb.org/article.asp?category=18

4. Westneat, Danny. 2005. Evolving opinion of one man. Seattle Times, Aug. 24, 2005. http://seattletimes.nwsource.com/html/localnews/2002450329_danny24.html

5. Edwards v. Aguillard. 1986. U.S. Supreme Court amicus curiae brief of 72 Nobel laureates (and others). (Case 482 U.S. 578, 1987) http://www.talkorigins.org/faqs/edwards-v-aguillard/amicus1.html

6. NAS. 1999.

7. NCSE. n.d., Voices for evolution. http://www.ncseweb.org/article.asp?category=2

8. Robinson, B. A. 1995. Public beliefs about evolution and creation. http://www.religioustolerance.org/ev_publi.htm

9. Witham, Larry. 1997. Many scientists see God’s hand in evolution. Reports of the National Center for Science Education 17(6): 33. http://www.ncseweb.org/resources/rncse_content/vol17/5319_many_scientists_see_god39s__12_30_1899.asp